her şey burada - 6/b ödev araştırması

Ana Sayfa
İletişim
hoşgeldiniz!!!
üye girişi
öğrenci sözlüğü
atatürk şiirleri
Ziyaretçi defteri
fıkra
şiir1
şiir2
şiir3
kraloyun
google
topla gelabi
oyun indir
araba oyunları
dövüş oyunları
burcunu seç
strateji oyunları indir
tv ve radyo indir
canlı tv izle
futbol oyunları
araba videoları
ANKETLER
galeri
uydu
top liste
linkler
gta genel şifreleri
kayıt ol!!!
sivasın yollarına
sivasta okuyucu gezmeler
sivasın manileri
sayaç
çok komik sözler
açılın kapılar şaha gidelim şiir ve hikayesi
ak kuğum ablak kuğum türküsü ve hikayesi
israilin ve hiristiyanların malları
En güzel yemek tarifleri
mezar bekçileri filmi
çizgi filmleri
6/b ödev araştırması
lafonteinenin hayatı
beydabanın hayatı!!!
ezop''un hayatı
hasan ali yücel ilköğretim okulu ile ilgili araştırma!!!
la fontaine hakkında bilgi



 

Derbent Deresine Duman Bürüdü

Türküye konu olan olay 12 Şubat 1933 yılında bugünkü Buldan –Derbent barajının dolgusu yapılan “Derbent Deresi denilen yerde meydana gelmiştir. Malum 1933 yıllarında Türkiye’de her beldeye araba, tren gibi ulaşım araçları henüz girmemişti.O yıllarda Buldan’ın Derbent köyü, Alaşehir ve Sarıgöl taraflarından gelip, Sarayköy ve Denizli taraflarına geçmekte olan kervancıların uğrak yeriydi. Kervanlar Derbent boğazını görmeden geçemezlerdi.Zaten en kısa ve tek geçit burasıydı. 12,13 Şubat tarihlerinden önce, Denizli’nin Gölemezli köyünden Deveci (Kervanbaşı) Kuru Ali’nin Musa adındaki kişi, Meneviş’in Veli ve Süleyman adlarındaki kişileri de yanına alarak, Sarayköy’den develerine buğday ve arpa yükleyip Sarıgöl’de boşalttıktan, sattıktan sonra tekrar aynı yoldan Sarayköy’e doğru hareket ederler. Mevsim ise kış, karlı,fırtınalı, fırtınalı, tipili bir gün Kervancılar tam Derbent deresi denilen yere gelmeden, önceleri Buldan ilçesine bağlı, sonra Sarıgöl’e bağlanan Baharlar köylüleri ile karşılaşırlar.Köylüler kervancılara “kar çok yağıyor, Derbent boğazından geçemezsiniz” diyerek döndürmek isterler. Onlarda “hayır gideriz” diyerek yola devam ederler.Derbent boğazına iyice yaklaştıklarında kar, boran, tipi şiddetini artırır.Develerin ayakları tutmaz, kaymaya başlar. Köylülerin aklına gelen devecilerin başına gelir ve develerle birlikte uçuruma yuvarlanırlar. Musa, Süleyman ve Veli önce develerini sonrada kendilerini kurtarmak isterlerken vakit bir hayli geçmiş gece olmuştur.Kar ve tipiden, soğuktan korunacak yer bulup, develerini de kurtaramadan kurtaramadan soğuktan donup ölmüşlerdir. Olayın ertesi günü oradan geçmekte olan Kula’lı yolcu uzaktan bunların cesetini görür, Derbent köyüne haber verir.Köye 4-5 km uzaklıkta “Derbent Boğazına” gelen köylüler küreklerle karları aça aça cesetleri bulurlar.Devenin birisinin ayağı kırılmış, diğerleri ise sağlamdır.Musa, Süleyman ve Veli’nin etrafında kargalar uçuşmaktadır… Kervancıların cesetleri önce Derbent köyüne getirilir.Kimlikleri ve Gölemezli köyünden oldukları iyice anlaşılınca, köylerine götürülerek cesetler ailelerine teslim edilir. Bu acı olay üzerine Denizli-Buldan ilçesine bağlı Derbent köyünden Ayşe ve Fatı adlarındaki kişiler hemen bir ağıt yakarlar.Bu ağıtın sözleri de gün geçtikçe dilden dile, telden tele gezip dolaştıkça halk arasında yaygınlaşır.Herkes tarafından yıllardan beri söylenip durur. Not: Derbent köyü yakınlarında meydana gelen bu olay sonucunda çıkan bu türkü çok kişiler tarafından, değişik yörelere maledilmek istenmektedir. Örnek verecek olursak Denizli-Çal yörelerinde türkünün çıkışına neden olan olayın “Akdere devrendi” denilen köy yakınlarında meydana geldiği sanılmaktadır.Oysa ki, bu türküyü,Dr. Mehmet Tuğrul “Akdere” köylülerinden derlediğinde, türküye neden olan olayın orada değil, Denizli-Buldan Derbent köyü yakınlarında geçtiğini söylemişlerdir. “Derbent deresine duman bürüdü” türküsünü 1942-1943 yıllarında Dr. Mehmet Tuğrul Denizli Çal ilçesine bağlı beş ayrı köyden derlemiştir. Bu türküyü esas kaynağı olan Buldan ilçesi Derbent köyü muhtarı Duran Büyükgürsoy’dan 1982 yılında derlenmiştir.Aynı türküyü Süleyman Uğur T.R.T.de sazıyla çalıp söylemiştir.Ancak türkü“Derbent Deresi” şeklinde verildiği için şimdi radyolarda da o şekilde yayınlanmaktadır. Yöre: 

derbent deresine duman bürüdü şarkısı
Derbent deresine duman bürüdü
Yedi devesiyle Musam yürüdü
Musamın ciğeri mos mor oldu çürüdü
Derbent dereleri dar geldi bana
Vadesiz ölümler zor geldi bana

Derbent deresine çıvgınlar esti
Elimi kolumu poyrazlar kesti
Feleğin bizlere neyimiş kastı
Derbent dereleri dar geldi bize
Vadesiz ölümler zor geldi bize

Derbent deresinden biz de geçelim
Sılaya varmaya yollar açalım
Deve kirasından biz vaz geçelim
Yıkıldı develerim kaldıramadım
Tutuldu dillerim söyleyemedim

Derbent deresinde üç yiğit buydu
Musamın gözünü kargalar oydu
Musamın öldüğünü anası duydu
Ağlasın ağlasın anam ağlasın
Ötkün pesereyime duda bağlasın

Derbent deresinde bir bölük koyun
Musamın elbisesini hamamda soyun
Musamın öldüğünü yolcuya sorun
Ağlasın ağlasın anam ağlasın
Ötkün tülülerimi duda bağlasın

Derbent'e varmaya mecal kalmadı
Yoldan geçen atlılar bizi almadı
Dünyanın malında gözüm kalmadı
Yatırdım devemi kaldıramadım
Tecellim böyleymiş ben bilemedim

Evimizin önünde bir dönüm avlı
Avlının içinde kır atım bağlı
Musamı sorarsan bir evin oğlu
Yanmadık mı kaldı bu yiğitlere
Cennet mekan olsun bu şehitlere

Arkamı dayadım sarı kayaya
Yükümü yüklettim tülü mayaya
Canımı değiştim kayma paraya
Ağlasın ağlasın anam ağlasın
Tülü besireğimi duda bağlasın

Derbent deresinde develer katar
Musamın ölüsü çaylarda yatar
Kulanın yolcusu gel bizi kurtar
Derbent dereleri dar geldi bize
Vadesiz ölümler zor geldi bize

Derbent deresinde kar gene bastı
Sağımdan solumdan tufanlar esti
Sılada kavuklum umudu kesti
Derbent dereleri dar geldi bana
Ecelsiz ölümler zor geldi bana

Derbent çayları da arpayla doldu
Musamın gözünü sansarlar oydu
Elim üşüdü de bedenim buydu
Derbent dereleri dar geldi bana
Ecelsiz ölümler zor geldi bana

Değirmenin bendine yükümü yıktım
Kaldırdım kafamı havaya baktım
Ben bu tatlı canı ucuza sattım
Kudretten karadır Musamın kaşı
Her daim böyledir feleğin işi

Derbent deresinde kar bulamadım
Yıkıldı devemi kaldıramadım
Kalmışım ben tufanda kurtulamadım
Yatırdım devemi kaldıramadım
Tecellim böyleymiş ben bilemedim


MySpace Codes

Bugün 1 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol